İlahi adalet şaşmaz!
Hayat doğal akışı içinde her an insanlara seçenek sunar. İyi veya kötü olanı seçmek, nazik ya da kaba olmak sadeleşmek veya kalabalıklaşmak, özür dilemek ya da haksızlık yapmak... Bu ve benzeri birçok seçenek yaşamımızın içinde yer alır. Ve bizler davranış şeklimizin karşılığını alırız. Aslında Newton ve Einstein'ın da doğruladığı gibi etki-tepki karma felsefesinin temelini oluşturur. İyi şeyler yapan karşılığında iyi bir şey kazanır. Eleştiren eleştirilir. Siz karşı tarafa nasıl davranıyorsanız o tarafa da o hakkı vermiş olursunuz. Gün gelir devran döner. Yalan söyler ve aldatırsanız elbet karma devreye girer ve aynı karşılığı alırsınız. Fakat insanlar kendi yaptıkları haksızlıkları nedense ya unutur ya da kabullenemez. Başlarına gelen kötü olay veya haksızlıkta "neden ben, bu benim başıma nasıl gelebilir, ben bunu hak etmedim" gibi sorular sorma cüretinde bulunur. Ya da çok farklı bir bakış açısıyla bunu "nazara" bağlar. Oysa dinimiz bile der ki: Ayağın taşa...